18 Haziran 2009 Perşembe

İşte Vergi şefinin mal varlığı dökümü

· 0 yorum

Teoman ERİŞ- Burak GÜL /ALANYA (Antalya), (DHA)

Müthi mal varlığı ile medyanın gündemine bomba gibi düşen Alanya Vergi Dairesi Gelir Şefi Yıldız Oto Ağca 'Eski vergi müdürünü dairede kadınlarla sevişirken yakalamıştım. Şimdi bana iftira atıyor' dedi

Oğlu Onurhan Ağca ile 2006 yılının Haziran ayında tartışan ayakkabıcı dükkanında tezgahtarlık yapan ve o tarihte 16 yaşında olan Yunus Emre Eret´i alıkoyarak dövdüren Alanya Vergi Dairesi Gelir Şefi Yıldız Oto Ağca ve öğretmen eşi 51 yaşındaki Orhan Ağca ile dayak olayını gerçekleştiren 36 yaşındaki Osman Kaldırım, 42 yaşındaki Yaşar Sağlam, 35 yaşındaki Kenan Kutlar ve 42 yaşındaki Hasan Beyaz, Alanya 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 2´şer yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış, yaklaşık 8 milyon TL değerindeki gayrimenkul ve banka hesapları ortaya çıkan Alanya Vergi Dairesi'nde Gelir Şefi Ağca´nın malvarlığına el konulması kararlaştırılmıştı.

İHBAR MEKTUBUYLA BAŞLADI

Alanya Vergi Dairesi´ne hitaben tarihsiz, ihbar edenin adı soyadı, imzası, adresine yer verilmeden ´vatanını seven bir esnaf´ ibaresiyle gönderilen 1 Nisan 2008 tarihli dilekçe ve ekindeki 4 adet villa fotoğrafı ile Alanya Vergi Dairesi Şefi Yıldız Oto Ağca ile ilgili olarak şikayette bulunuldu. Dilekçede, "pisliğe bulaşmış insanların bulunduğu daire güvenilir değildir. Duyduğum kadarıyla bunun için çalışıp çabalıyorsunuz. Ancak vergi dairenizde görev yapan Yıldız Ağca adlı memurunuz kendisinin müdür başyardımcısı olduğunu söyleyerek gerek tehdit, gerekse şantajla kendisine Alanya´da zenginlerin bile olamadığı bir şato yaptırdı. Bununla ilgili resimleri zarf ile size gönderiyorum. Bir devlet memuru böyle bir mülke sahip olabilir mi, arazi bile 3 dönüm civarında. Cicikli Beldesi´nde ev ve arsa yaklaşık 1 veya 1.5 trilyon değerindedir. Bu neden sorulmuyor, bu memuru kim kolluyor? Alanya esnafı bu evi nasıl yaptırdığını biliyor, halen bu memur Alanya Vergi Dairesi´nde nasıl çalışıyor? Her şeyi sizin vicdanınıza bırakıyorum" ifadelerine yer verilerek Yıldız Oto Ağca´nın mal varlığı ve edinilen mal varlığının ediniliş konusunda araştırma ve inceleme istendi. Bu ihbar üzerine Ağca ile ilgili başlatılan soruşturma, adli olay nedeniyle yargılanan Ağca´nın dosyasıyla birleştirildi.

Borçka'da köyü fareler bastı

· 0 yorum

Hakan AYDIN/BORÇKA (Artvin), (DHA)

ARTVİN’in Borçka İlçesi'ne bağlı Fındıklı Köyü, bir aydır nereden geldiği belli olmayan yüzlerce tarla faresinin istilasına uğradı. Kendi yöntemleriyle farelerle mücadele etmeye çalışan köylüler yetkililerden yardım bekliyor.
Borçka’ya bağlı 400 nüfuslu Fındıklı Köyü halkı, bir süre önce ortaya çıkan ve nereden geldiği belli olamayan yüzlerce fare yüzünden kabus dolu günler geçiriyor. Şimdiye kadar böyle bir olayla karşılaşmadıklarını belirten köylüler, yiyecek ve giyeceklerini farelerden korumak için serender dedikleri evlere taşıdı. Havanın kararmasıyla ortaya çıkan fareler ekili alanlara, giyeceklere, evlerdeki tekstil ürünleri ve yiyeceklere zarar verirken, bazen insanları da ısırıyor.

SU DOLU KOVALARLA TUZAK

Daha önce böyle bir durumla karşılaşmadıklarını belirten köy sakinlerinden 60 yaşındaki Ayşe Eksilmez, geceleri uyuyamadıklarını kayderek şöyle konuştu:
“Bir gecede ortalama 15- 20 civarında fare yakalıyoruz. Kovalara su dolduruyoruz, içine biraz mısır unu ya da değişik yiyecekler bırakıyoruz. Yiyecek için su dolu kovaya giren fare boğuluyor. Fare kapanları da kullanıyoruz. Köyümüzdeki her evde aynı sorun var. Herkes fareleri yok etmek için uğraşıyor. Her şeyimize zarar veriyorlar. Köyümüz 1 aydır fare istilası altında.”

E-Ehliyet İnterner Üzerinden ehliyet sınavı

· 0 yorum

pek yakında buralardan takip edebilirsiniz.. sizlerle paylaşacazı

9 Haziran 2009 Salı

E-ehliyet 2010 Sonuçları sınav

· 0 yorum

e ehliyet sınav sonuçları çok zamanında ... açılıyor

Baykal'dan Erdoğan'a 'sayın' yanıtı

· 0 yorum

CHP Lideri Baykal, gruba yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Baykal, 'Sayın polemiğiyle ilgili ise çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.. İşte Baykal'ın konuşması...

"Türkiye'nin bütün başbakanları ortada, kendisi de ortada. Başbakan köylüye de, çocuğa da, emekliye de, siyasetçiye de, muhalefete de kabadır. Üslubu bu. Geçen hafta birden bire bir "siz, sayın" açıklaması yaptı. Bir insana hele kamuoyununun yakından tanıdığı insanlara bir birinci tekil şahıs olarak hitap etmesinde hakaret kastı yoktur. İfade tarzıdır. Bu da doğaldır. Sıcaklık da yaratır. İnsanlar da samimi olurlar. Başbakan kendisine "sen" diye hitap ettiğimden bir kasıt çıkarmasın. Başbakan'a hakaret etmedim. Başbakan bana "sayın" demiyor.

AK Parti diyeceksiniz diyordu. İsimlere taktı. Demek insanların böyle bir dönemi oluyor. Özel takıntıları oluyor. Herkesin kullanacağı lafa karışıyor, bunlar garip olaylar. AK Parti diyeceksiniz, herkesin diyeceğine sen karışamazsın. Cumhuriyet Halk Partisi'ne CHP diyorlar kimisi Halk Partisi diyorlar. İstediği gibi söyler vatandaş. Parti kirlendikçe bir aklanma ihtiyacı ön plana çıkıyor. O çerçevede partime "AK Parti diyeceksin" diyorlar. O onun takdiri. Demeyene de sen karışma. Türkiye'deki alışılmış usüller bunlar. AK Parti'de resmi talimatla dayatma var. Ona takılıyoruz biz de. Bak ben sana "sayın" diyorum. Vazgeçtim sen demesen de olur "sayın".

Başbakan Abdullah Öcalan'a da sayın diyordu. Yani Başbakan bana "sayın" diyecek diye göğsüm kabaracak değil. Başbakan'ın bu kadar dikkatsiz olduğunu, önüne gelen herkese bunu kullandığı için bana demiş dememiş önemli değil. Siyasi tartışmalarda her noktada "sayın" diyeceksin, çelişkiye düşmeden "sayın" demek olmuyor. Yolsuzluklara sahip çıkarken sana nasıl "sayın" derim. Her zaman Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı olmanın gereğini yapmıyorsun ki.


Başbakan'ın bir takıntısı da İsrail meselesi. İsrail'i nereden çıkardılar diyor. Yani, bugüne kadarki uygulamalarına baktığımızda Başbakan'ın tartışmalı birçok konunun altından kimi çıkardığını gördük. Kuşadası'nda mimar kurallarını ihlal eden bir değişikliği zorluyorlardı. Oradaki çevreler bunu reddetmeye yönelmişti. Bir firma reddederseniz, kanun getiririz demişti. Reddedilmişti ve kanun getirmişlerdi. Kuşadası her türlü zorlamayla, söke söke verilmişti. TÜPRAŞ olayı. Yüzde 14.75'inin kimseye duyurulmadan bir şirkete bu hisseler devredildi. Kıyamet koptu Türkiye'de. Kim yüksek verirse o olsun dedik. Başbakan "Tanımıyoruz" dedi, fotoğrafları çıktı ortaya. Kim bu? OFER çıktı. Başbakan nereden çıkarıyorsunuz bunu diyor. Uygulamaların ortada. Burada da tümünü bir şirkete temizleme karşılığı verelim dedi ve verdi. Bunu savunurken bize de "Azınlıklara karşısınız" dedi.
Tutarsızlık içinde. Kanun çıktı. Cumhurbaşkanı Anayasa'da yazılı Cumhurbaşkanı kavramını ispatlama fırsatını kaçırdı. Bu düzenlemeyi bir kere daha görüşülmeli diye Meclis'e göndermedi. Kendinize güveniyorsanız referandum yapın dedik. Yapmadılar."

ABDULLAH GÜL YARGILANMASIN

· 0 yorum

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Kayıp Trilyon” davasıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında verilen “takipsizlik” kararını kaldıran Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının “kanun yararına bozulması” istemiyle Adalet Bakanlığı’na başvurdu.

BAŞVURU YARGITAY’A GİDECEK

Adalet Bakanlığı kararın kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ne başvuru yapılacak.

Daire mahkemenin kararını ortadan kaldırırsa, Gül cumhurbaşkanlığı süresince soruşturulamayacak. Daire, aksi yönde karar verirse, Ankara Başsavcılığı, Gül hakkında soruşturma açmak ve ifadesini almak zorunda kalacak.

POLİS ZORUYLA GETİRİLEBİLİR

Aksi takdirde savcılık yetkilileri, görev suçu işlemiş olacak. İfade vermeye gelmemesi halinde ise savcılığın Gül hakkında “polis zoruyla getirme” kararı çıkarması gerekiyor.

Gül ifade verir ve hakkında dava açılırsa, duruşmalara çıkmak zorunda kalacak. Yargıtay’ın kararı bozmaması durumunda, bu süreçlerin yaşanmamasının tek yolu ise Anayasa’nın değiştirilmesi.

TARTIŞMA BAŞLATAN KARAR NEYDİ ?

Kayıp Trilyon Davası’nın Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 6,5 yıl sonra gönderilen karar dosyası tartışma başlatmıştı.

Mahkeme, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü “şüpheli” şeklinde tanımlamış ve Gül için “evrakta sahtecilikten yargılanmalı” demişti.

BİR TEK GÜL YARGILANMAMIŞTI

Abdullah Gül kapatılan Refah Partisi’nin yönetimindeydi.. RP’nin Erbakan da dahil diğer üyeleri bu Kayıp Trilyon Davası’nda yargılandılar. Ancak bir tek Abdullah Gül yargılanamamıştı.. Çünkü Gül, milletvekili olunca yasama dokunulmazlığına kavuşmuştu.

ŞİMDİ DOKUNULMAZLIĞI VAR MI?

Abdullah Gül, 8 yıl boyunca yasama dokunulmazlığına sahipti. Ancak cumhurbaşkanı seçildikten sonra bu dava yeniden gündeme geldi.

Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilmeden önce yani milletvekiliyken de bu dava tartışılıyordu. Hukuk çevreleri ikiye bölünmüştü.. Daha sonra Cumhurbaşkanı seçilince Gül’ün milletvekiliği düştü.. Mahkeme de kararından buna vurgu yaptı.

''Golcü aldık güreşci çıktı''

· 0 yorum

Real Sociedad’da geçirdiği kiralık döneminde 33 maçta sadece 1 gol atarak büyük bir başarısızlığa imza atan Necati Ateş’e İspanyol ekibinden büyük eleştiri var. Kulübün sportif direktörü Loren, Necati transferinin tamanlamıyla bir hayal kırıklığı olduğunu söylerken Türk oyuncuyla ilgili ilginç ifadeler kullandı.

Loren, Necati’nin bekleneni veremediğini belirterek şunları söyledi:

“Necati bizim için çok büyük bir hayal kırıklığı oldu. Kendisi Galatasaray’da çok önemli başarılara ve gollere imza atmış bir oyuncu. Ancak burada çok farklı bir görüntü çizdi. Kendisinden gol atmasını beklerken, biz sahada sürekli oyuncularla didişen bir güreşçi gördük. Zaman zaman kalitesini gösterdiği maçlar oldu. Ama çoğunlukla bekleneni veremedi.”

RIJKAARD TUTAR MI?

Haziran ayının sonunda Real Sociedad’la kiralık sözleşmesi sona erecek olan Necati Ateş, Galatasaray’a geri dönecek. Ancak Sarı-kırmızılı yönetimin de Necati’ye kulüp bulmasını söyleyeceği belirtilirken yine de bu konuda son sözün teknik direktör Frank Rijkaard’a ait olduğu belirtildi.

Gazete Habertürk

DTP'li Sakık'tan Atatürk özrü

· 0 yorum

Çanakkale’de yaptığı konuşmada “Cumhuriyeti kuranlar ve yönetenler, Çanakkale’de şehit düşenlere ihanet etti” diyen DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık “sehven kullanmış olduğu ihanet ifadesi maksadını aşan bir biçimde yorumlanmıştır” dedi.

Sakık hafta sonu partisinin Çanakkale il kongresinde yaptığı konuşmada kullandığı ifadelerle ilgili yazılı açıklama yaptı. Sözlerindeki kastının Mustafa Kemal Atatürk değil, 1920’lerin ‘birlik ruhuna ve Çanakkale şehitlerinin anısına ters düşen ve Atatürk’ün etrafını kuşatan ittihatçı, tekçi-otoriter yönetim tarzı” olduğunu kaydeden Sakık, “Herkesin, Çanakkale’de yaşamlarını yitiren Anadolu halklarının yiğit gençlerinin anısına uygun hareket etmesi ve Mustafa Kemal’in 1920’lerde ortaya koymuş olduğu o birlik, bütünlük ve halkların kardeşliği tavrına sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

1 Haziran 2009 Pazartesi

e ehliyet sonuçları

· 0 yorum

2009 , 2010 Ehliyet Sonuçları buradan BAkablrsnz

E ehliyet giriş

· 0 yorum

e ehliyete sitemizden giriş yapabilirsiniz., ehliyet sınavında çıkmış sorular

Son Yazılanlar

Arkadaşlık